Ailenin sınav sürecine tutumu nasıl olmalı?
Aile en önemli değerlerimizden. En değerli varlıklarımız çocuklarımız. Hastane odasında kucağımıza sanki dün verildi. Heyecanı kaygıyı bir arada yaşadık. Yıllar geçti. Boyu boyumuza yaklaştı. İlkokul, ortaokul derken sınav dönemi gelip çattı. Maddi ve manevi verebileceğimiz ne varsa sunduk onlara. Özel okul, dershane, özel ders belki de. İstedik ki bizler çok sıkıntı çektik onlar çekmesin, rahat bir hayatları olsun. Dile getirmedik belki ama arkadaşlarımızın çocukları çok güzel okullarda okuyor diye gıpta ettik. Bu okulları evladım da kazansın da göğsümü gere gere ben de söyleyeyim diye içimizden çok kereler geçirdik. Karşılaştırdık sınav sonuçlarını arkadaşları ile. Yapamadığı iki üç yanlışın peşine düştük. Doğru çözdüğü onlarca soruları göremedik. Eve geldiğinde ‘Hoş geldin, nasılsın, moralin nasıl?’ diye sormadan ‘Sınavın nasıl geçti?’ diye sorduk çoğu zaman. O anda onun ihtiyacı, sadece sarılmak sıcaklığınızı hissetmek belki de. Anlatacak çok şeyi vardı, ancak dinlerken yorum yapacağınızdan, onu eleştireceğinizden olabilir suskunluğu. Sırtında çantası odasına doğru yürürken cevap bile alamadık sorumuza. Oysa söz vermiştik bugün kendi kendimize. Önemli olan sağlığı, dünyanın sonu değil ya deyip ikna etmiştik mantığımızı. Ama ikna edememişiz kalbimizi. Elinde telefonu ile ne yaptığına bakmadan ‘Bırak şunu elinden ders çalış’ dedik. Çalışmak için neye ihtiyacı var hiç sormadık. Her şeyi sağlamıştık daha neye ihtiyacı olabilirdi ki. Eve yatılı misafir kabul etmiyor, ziyaret, alışveriş, gezmeler dahi onun programına uygun ayarlanıyordu. Kıyafetleri ütülenmiş, yemeği saatinde hazırdı. Yapması gereken tek şey çalışmaktı. Kuzeni, gideceği okulu belirlemişti. Bir araya gelince bile ‘iyiyim’ dedikten sonra test kitabına gömülüyordu. Giderken ‘güle güle’ deyince gülümsüyor kapıdan çıkıyordu. İster istemez kızıyorduk içimizden. ‘Hangi okulu istiyorsun?’ deyince, önce sizin yüzünüze bakıp sonra sorana dönüp bilmiyorum diyordu. O değil de siz mi bilecektiniz. Hangi ödevi var, hangi testler çözülecek. Takip edip eline vermezseniz çözeceği falan yoktu. Ertesi günde öğretmeni kızarsa yapmamaya alışabilir diye endişeye kapılıyordunuz. Bu duruma düşmesin diye hadi demeye devam ediyordunuz. Bu döngü böyle devam edip gidiyordu aylardır. Bir an önce sınav günü gelse de rahat bir nefes alalım diyordunuz. Bu sınava hazırlık dönemi, çocuğunuzu hayata hazırlayan, karşılaştığı sorunlarla baş etmeyi öğrendiği, ilişkilerinizin gelişip güçlendiği bir dönem de olabilir aslında. Çocuğunuz kendini tanırken siz de onu yakından tanımaya başlayacaksınız bu süreçte. Zaman zaman pes edip başaramıyorum, olmuyor dese de yeni baştan başlayacak çalışmaya. Çalışmak istemediğinde başarısızlık korkusundan kaçıyor. Yapamazsa çalışmadım zaten çalıştı da yapamadı desinler istemiyor olabilir. Korkuyordur düşük net yapmaktan belki de. Yapılan bunca fedakarlığın kendisi için yapıldığını düşünüyor. Başaramazsa boşa gideceğini düşünüyor olabilir. Oysa farkında değildir anne baba, kendileri için yapıyordur bunca yatırımı. Ev, araba alarak geleceğe yatırım yaptıkları gibi çocukları maddi manevi rahat bir yaşantıları olursa onlar da rahat edecektir.
Yeterli bilgi ve birikime sahip olmadığından hızı çok düşüktür. Saatlerce masanın başında otursa da çözdüğü soru sayısı arkadaşlarının yarısı bile değildir. ‘Böyle giderse iyi bir okul kazamamayacağım’ diye düşünüp endişeleniyor, karamsarlığa kapılıyor olabilir. Verilen ödevlerin tamamını yapamayacaksa hiç başlamamayı tercih ediyor olabilir. Yapacakları gözünde dağ gibi büyüyor olabilir. Parçalasa bölse belki de bitirebilir. Çalışacak ama nasıl çalışacak, nereden nasıl başlayacak bilemiyor olabilir. Kısacası yavrunuz da bir birey. Duyguları, düşünceleri var. Bu dönemde her zamankinden daha fazla desteğinize ihtiyacı var. Meraklı bir çocuk gibi olun. Daha yakından tanımaya, yargısız dinlemeye çalışın onu. Yaşam, gelecek hakkında konuştukça yeni hedefler belirleyecek, planlar yapacak. Çalışmış olmak için değil, verim elde etmek için çalışacak. Böylece zamanı daha iyi kullanmayı öğrenecek. Ve her geçen gün daha da güçlenecek. Bütün bunlar beraberinde sizi birbirinize daha da yaklaştıracak, ömür boyu sürecek güzel ilişkilerin temeli atılmış olacaktır. Bütün bunlar sizin anne ve baba olarak tutumunuza bağlı.
Senfoni Koçluk
Senfoni Koçluk, “Her şey SEN’le başlar.” diyerek yola çıktı.